Yeşil Giresun Belediye 2015&2016

[kerasus]

bu maçla birlikte benim için ahmet hocanın krediside dolmuştur. kaybettiğimiz 4 maçın 3 tanesi direkt onun yetersizliğinden oldu. başabaş giden tüm maçları kaybettik. üstüne farka gidebilecek ibb maçını bile kaybettik. giresunda kolay kolay kaybetmeyecez galiba derken kendi evimiz yolgeçen haına döndü en sıradan maçları bile kaybeder olduk. ve en önemliside bu maç. şu maçın giresun  için ne derece önemli olduğunu kayrayamayan kişinin giresunda kalması önemli değil artık. 

bu yönetim sırf hoca istiyor diye alternatifi olmamasına rağmen hiç düşünmeden akindeleyi kapının önüne koydu. yönetimin bu iyi niyetine karşılık hocada elindeki kadroyu en iyi şekilde kullanmaya çalışmalı. fakat aksine mutlu gibi kendi pozisyonunun en iyi yerlilerinden birini sildi birkaç maçtır. hele bu maç çok ihtiyacı olmasına rağmen inatla oynatmadı. keza diğer yerlilerde az buçuk bu ligin havasını solumuş isimler. gökhan gibi can gibi özelliklede yunus gibi. bunlardan çok daha iyi bir şekilde faydalanmaya çalışmaktansa tamamen sildi. mesela obradoviçin elinde avrupanın en iyi kadrolarından biri var ama o strasburg maçında 5 yerliyle (bunlardan  2 sini ismini dahi yeni duydum) oynadı maç sonlarını. yani mümkün olduğunca gençleri kazanmaya çalışıyor. işte obradoviç bunun için büyük koç. eline iyi kadrolar verdikleri için değil. bugünde dikkat ettim beşiktaş karşısında rahatladıktan sonra dixon gibi oyuncuyu hiç sokmadı tamamen berkle devam etti. yeni bir diamantidis yaratmak üzere. 

ibb maçında çok rahat götürdüğümüz bir ilk yarıdan sonra rakip koç (ki 7 haftalık periyotta tek galibiyetini bizden aldı ve kapının önüne koyuldu) öyle büyük hamleler yapmadı. sadece alan savunmasına geçti. hemde çok iyi üçlük atan bir rakibe karşı büyük risk alarak. o riski tuttu ve maça ortak oldular. buna karşılık biz hiçbir karşı hamle yapamadığımız için elimizdeki maçı verdik. ilk yarı 6/9 üçlük atarken 2.yarı 2/21 gibi rezil bi üçlük yüzdesine sahibiz. yahu ben izlemediğim halde sadece istatistiklere bakarak görüyorum, çok fazla üçlük zorlamaya başladık. fakat ahmet hoca bunu göremediği için maçı kaybettik. 

ligin ilk haftası beşiktaş maçındaki mücadelenin kazanma azminin yarısını hatta çeyreğini dahi bu maç göremedik. oysa bizim için asıl hedef maç beşiktaş değil bu maçtı. fakat ahmet hoca takımın çıkarlarını değil kendi egosunu düşündüğü için kovuylduğu takıma kendini ispatlamak için gösterdiği mücadeleyi malesef bu maç gösteremedi. beşiktaşı yenmek çok büyük işti bizim için. ama sonrasında ibb ye ted koleje ve trabzona vs  kaybettikten sonra bi anlamı kalmadı. 

2.ligde yaptıkları için teşekkür edilip yol gösterilmeli bence. zira burası 2.lig değil yeni adıyla süper lig. yani avrupanın en iyi 3 liginden birisi. bazılarına göre en iyisi bana göre ise 3.sü her neyse. burada kişisel kaprislerle takım yönetilmez. mutlu ile arasındaki sorun her ne ise onu kendi özelinde çözmeli. fakat takımı buna alet ederek takıma zarar veriyor bariz şekilde. burası babasının çiftliği değil. burada kişisel sorunları dışarıda bırakmış olacak salondan içeri girerken. eğer mutlu ya forma vermiyorsan pota altında daha iyi bi çözüm bulacak ve maçı kazanacaksın. böylece mutluya ihtiyacın olmadığını göstermiş olacaksın herkese. ama hem ihtiyacın olan oyuncuyu oynatmayıp hemde evinde kaybediyorsan ozaman sende gideceksin. 

son olarak gelelim yeni transfere. bence oyun kurucu pozisyonu çok daha önemliydi. deron çok önemli bir oyuncu fakat takımın sahadaki beyni olabilecek biri değil malesef.  warren ne derece doğru isim onu zamanla görücez ama bence pivottan daha acil bir ihtiyaçtı.